Bununla birlikte Uzm. Dr. Hilal Aydemir bu gibi sorunların önüne geçebilmek adına yapılabilecek yöntemlerden bahsetti.
Peki neler yapmalı?
- Öncelikle sakin olun. Çocuklar sizin kaygınızı ve huzursuzluğunuzu hisseder, bu durum onlarda kaygı oluşmasına veya var olan kaygılarının artmasına neden olabilir.
- Okul başlarken olabilecek değişikliklerle ilgili çocuğunuzla önceden konuşun .(Örn; Hangi okul, öğretmeni kim, giriş çıkış saatleri, kim alacak kim bırakacak, servis, yemek durumları vs gibi )
- Çocuğumuzun kaygılarını anladığımızı hissettirelim. Konuşmalarını ve duygularını ifade etmelerine imkân verelim. Duygularını düzeltmeye çalışmayın, yok saymayın. Neden böyle yapıyorsun, bunda korkacak bir şey yok, diğer çocuklar yapmıyor gibi sözlerden kaçınalım.
- Okula giderken kendisine ait bir nesne /oyuncak bulundurmasına izin verelim.
- Okul malzemeleri /ihtiyaç listesi alışveriş yaparken küçük kararlar vermelerine izin verelim.
- Okula devamlılıklarını sağlama konusunda tutarlı ve kararlı olalım. Rahatlamaları için evde kalmalarına ve bu süreyi ekranla geçirmelerine izin vermeyelim.
- Kaygılı bir çocuğunuz varsa okul öncesinde veya okul dışı zamanlarda kısa ayrılık dönemleri yaşanmasına izin vermek uygun olacaktır.
- Kaygı belirtilerinin uzaması durumunda sorun derinleşmeden ve yerleşmeden muhakkak bir çocuk psikiyatrisi desteği almanız yarar sağlayacaktır.
- Çocuklar bazen kaygılarını dile getirmezler. İşte bazı yaygın kaygı belirtileri: Zor uykuya dalmak, kötü rüyalar, karın ağrısı, baş ağrısı şikâyetleri, çabuk öfkelenme, aşırı hassaslaşma, ebeveyn ve bakım verenden ayrılamama/ayrılıkla baş etmekte zorluk çekme gibi belirtiler çocuğunuzun kaygı belirtileri yaşadığını gösterebilir. “ diyerek sözlerine son verdi.