
Güler’in köşe yazısı:
Atakum Belediyesindeki Tereyağdan Kıl Çekme Operasyonu Saygıdeğer Samsunlular, Atakum Belediyesinin en az adrese teslim çöp ihalesi kadar pis kokan, başka bir icraatını daha, sizlerin takdirine sunmaya çalışacağım. Konu, kendi müvekkilinin aleyhine işlem yapan bir avukatın, sanıklar ile birlikte iş tutması eylemidir. Bu çerçevede, Atakum Belediyesi avukatı Sayın Ali İzzet Kavtelek in, haklarını korumakla görevli olduğu müvekkili aleyhine yaptığı iş ve eylemleri belgeleri üzerinden değerlendirmenize sunacağım. Anlaşılır olması için, örnek bir olay üzerinden konuyu ele alacağım. Evinden hırsızlık yapılan mağdur kişi, haklarını koruması ve suçluların hak ettiği cezaya çarptırılması için bir avukat ile anlaşır. Dava açılır, yapılan inceleme sonucunda ulaşılan tüm deliller ve kamera kayıtları ile suçlunun kim olduğu, hırsızlık olayının nasıl yaptığı herhangi bir şüpheye yer vermeyecek şekilde tüm ayrıntıları ile ortaya çıkar. Şimdi sizden, dürüstlük konusunda mangalda kül bırakmayanların gerçek yüzlerini görmenizi, aslında kime nasıl hizmet ettiklerini belgeleri üzerinden değerlendirmenizi rica ediyorum. Atakum Belediyesinin 2 milyon 300 bin TL nı ZİMMETİNE geçirdiği iddiası ile yargılanan dönemin belediye başkan yardımcısı Fatma Tüfek Arıcı ile ilgili konu, kamuoyunun malumudur. Bu kapsamda, 25 Şubat Salı günü yapılan yargılamada, Atakum Belediyesinin haklarını savunmak üzere görevli olan Ali İzzet Kavtelek, Atakum Belediyesinin aleyhine işlem yapılmasını talep ederek, avukatlık meslek etiğinin en temel kurallarından olan ‘’müvekkil aleyhine işlem yapma yasağını’’ ayaklar altına almıştır. 2016 yılında başlayan yargılamalarda bu güne kadar 5 ayrı bilirkişi raporu düzenlenmiş ve sonuçları itibari ile tamamı ZİMMET suçunun net ve kesin olduğu konusunda şüpheye yer vermeyecek deliller sunmuştur. Buna rağmen, yargılama esnasında söz alan Atakum Belediyesinin Avukatı Ali İzzet Kavtelek; ZİMMET suçunun sabit olduğu ifade etilen 5 ayrı bilir kişi raporu olmasına ve bütün sonuçlar Atakum Belediyesi lehine olduğu halde, işte burası çok önemli Bilirkişi raporlarını kabul etmediğini ve yeniden rapor düzenlenmesini istediğini beyan etmiştir. Mahkeme heyeti yaşadığı şaşkınlığı üzerinden atınca, söz alan sanık avukatının Mutluluğu gözlerinden okunuyordu, Sayın meslektaşım Ali İzzet Kavtelek ile aynı görüşteyim, yapacağım başkaca bir savunma yoktur, yeniden rapor düzenlenmesi talebine katılıyorum, dedi. İtiraz eden kimse olmayınca, yeniden alınacak bilirkişi raporunda gerekli düzenlemeler yapılarak, mahkemenin bu son rapor üzerinden karar vermesi sağlanacak ve tereyağından kıl çeker misali Atakum Belediyesinin 2 milyon 300 bin TL parasının buhar olması sağlanacaktı. Peki, Ali İzzet Kavtelek, kendi müvekkili olan Atakum Belediyesi aleyhine bu işlemi neden yaptı? Sayın Cemil Deveci’nin bilgisi dışında, ATAKUM BELEDİYESİ ile ilgili böyle büyük ve önemli bir operasyon yapılabilir mi? Tabiki hayır Bildiğiniz gibi 2 milyon 300 TL lık bu zimmet olayı, CHP li Belediye Başkanı Sayın Metin Burma dönemine ait bir davadır. Atakum Belediyesinde tekrar CHP li kadrolar iş başına gelince konu siyasi bir kurtarma operasyonuna döndü. Ali İzzet Kavtelek yeni dönemde hem CHP Atakum İlçe Başkanı, hem de Atakum Belediyesinin avukatı olarak görev yaptı. Önceki CHP döneminde yapılmış zimmet eylemini, şimdiki CHP döneminde tereyağından, kıl çeker gibi temizleyecek ve bu suçu ortaya çıkaranlar için iftiracı damgasını yapıştırarak büyük bir siyasi zafer kazanılması planlamıştı. Bu kadar delil ile anlatmaya çalıştığım konuyu takdir ve değerlendirmenize sunuyorum, kamu zararı olursa, kendimi kelepçe ile savcıya teslim ederim diyen Sayın Cemil Deveci’nin nin yorumunu da merakla bekliyorum. Saygılarımla.